Ancak, sürekli yeni hitlerle MTV'de rastlamaya alışık olduğumuz Enrique Iglesias, haziranda çıkardığı 'Insomniac' albümüne kadar, bir süredir ortalıkta görünmüyordu. Önceki akşam Abdi İpekçi'de verdiği konserde bir 'genç kız izdihamı' yaşanmamasının bir sebebi de muhtemelen buydu. Ancak yeterli sayıda küçük Enrique ve küçük Anna Kournikova, gerek ailelerini arabada bekleterek, gerek onları da konsere sürükleyerek salonda yerlerini almışlardı.Tam bir saat, 'Sanatçı geç çıktığı için mi seyirci geç gelir, seyirci geç teşrif ettiği için mi sanatçı geç çıkar?' sorularıyla meşgul olduktan sonra, konser boyunca neredeyse hiç kesilmeyecek olan 'o ses' (çığlık sesi) eşliğinde Enrique sahnede göründü. Fakat alışık olmadığmız bir durum vardı. Ayağında koşu ayakkabıları, üstünde bol bir kot pantolon ve gri bir tişörtle, Enrique, davulcusundan bile sade görünüyordu.Aniden sahnede, tipik pop yıldızı havalarında olmasını beklediğimiz'yıldız babanın yıldız oğlu Enrique' yerine, normal bir babanın oğlu olmadığı ve o babayla normal bir ilişkisinin de olmadığı belli bir Enrique'nin varlığı fark edildi. Mütevazı tavrıyla puanları toplarken, 'Rhythm Divine'dan 'Not in Love'a, 'Escape'ten 'Hero'ya salonu coşturacak şarkılarını söyleyen ve organizasyonun izin verdiği ölçüde başarılı bir performans sergileyebilen Iglesias, 54'ünde bir hayranını, sahneye getirdiği iki koltuktan birine oturtup, bir şarkısını onunla el ele söyledi. Daha görülmeye değer olansa akustik 'Knockin' on Heaven's Door' sırasında aynı hayranın Enrique'ye eşlik edişiydi.
(05/11/2007 Radikal - Yaşam sayfası)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder