19 Kasım 2008 Çarşamba

Evimizin Kevin Costner'ı



İstanbul dün bir Hollywood yıldızının verdiği konsere tanıklık etti. Seyirciyle konser boyu iletişim kuran Costner sıra aşk şarkılarına geldiğinde sordu: "Burayı evinizin salonuna çevirelim mi?" Evet yanıtı alan yıldız, konser platformunu koltukların ortasına taşıdı.
İSTANBUL - Daha olayın gerçekliği kavranamamışken 'o gün' geldi ve Kevin Costner, yedi kişiden oluşan grubu Modern West'le, önceki akşam WOW Convention Center'da sahneye çıktı. Konserin başlamasından önce, filmlerinden hazırlanan ve Costner'ın 'dövüşme ve sevişme' sahnelerine odaklanmış bir kolaj gösterimiyle seyirciye nereye geldikleri şöyle bir hatırlatıldı ve biz daha, filmlerin çekildiği dönemlere ait anılarımız üstüne düşünmeye başlayamadan, salonun arkasında bir hareketlilik başladı. Sahnenin önünde görüntü almayı bekleyen gazeteciler aniden arkalara doğru koşmaya başladılar. Kevin Costner salona seyircilerin arasından girmeyi tercih etmişti!
Önceden konserin ilk beş dakikasından sonra dışarı çıkacakları belirlenmiş olan kameralara, bir Hollywood yıldızı olarak bu işlerden hayli sıkılmış olduğunu anladığımız Kevin Costner, bu beş dakika boyunca dört defa dışarı çıkmaları gereken zamanı hatırlattı.
Costner, sahneye çıkar çıkmaz, tam olarak nasıl bir müzik dinleyeceğini kestirememiş olan seyircilerin, Gary Moore konserine geldiklerini sanmalarına sebep oldu. MTV'de rock'çı diye ortaya çıkan çoğu müzisyenden daha sıkı bir rock müzisyeni ve sevdalısı olduğunu anlamak için daha ilk şarkıya girişinde sesindeki profesyonelliği duymak yeterliydi. İlk izlenim itibarıyla Kevin Costner 'Kimse şans eseri Hollywood yıldızı olmuyor' diye düşündürdü.
Çok heyecanlı olduğunu belirttikten sonra, pek alışılmadık beyanlarda bulunmadıysa da, konser salonunun eğretiliği, seyircilerin yarısından fazlasının bangır bangır bir rocknroll konserini oturarak seyretmeyi tercih etmeleri gibi tuhaf durumlar bile kendisini yıldırmadı ve Kevin Costner gece boyunca seyirciyle iletişimini hiç koparmadı.
Katrina Kasırgası, Hollywood, Kaliforniya, Meksika sınırı, 4 Temmuz (kısaca Amerika) konulu şarkılarını bir bir sıraladıktan sonra, Costner, yaş ortalaması 50'nin üstünde olan seyircisine bir daha kolay yakalayamacakları iki fırsat sundu. 'Burayı evinizin salonuna çevirelim mi?' teklifinin ardından Costner ve grubu, seyircilerin ortasında kurulmuş küçük platforma taşınınca, ayağa kalkmayı reddetmeyen tüm seyirciler, Costner'ın yürek hoplatan yakışıklılığını birkaç metreden görmüş oldu. Büyük sahneyle beraber Amerika mevzuunu da bir kenara bırakan Costner, aşk konulu şarkılarına geçiş yaptı.

Ancak gökten yere indiği an, İstanbul sosyetesine mensup orta yaşlı kadınların dans etmek üzere o küçük sahneye doluştuğu andı. Kadınların, 23 Nisan çocuklarından tek farkı, yaş itibarıyla heyecandan kalp krizi geçirmelerine ramak kalmış olmasıydı. Salondaki erkeklerin oraya eşleri ya da sevgilileri tarafından sürüklenmiş olduğunu söylemeye bilmem gerek var mı?
Costner, adeta Amerika'yla Türkiye'nin arasını yapma görevini üstlenmişti. 'Benim ülkem' ve 'sizin ülkeniz'le başlayan kaç cümle kurduğunu sayamadık. Bis şarkısı hariç (kendisi, bis için bir Bob Dylan klasiği olan 'Mr. Temborine Man' seçimi ile de ayrıca kalbimizi kazandı) tümü kendi grubuna ait olan şarkıların yarısı 'Amerika' konuluydu. Katrina kasırgasıyla ilgili 'Korkunç bir olaydı. Yapmamız gerekeni yapmadık' dedikten sonra aynı konuyla ilgili olduğunu söylediği '5 Minutes to America' isimli bir şarkı söyledi. Bu iyi niyetli ama gerçekci olmayan söyleminin, Hollywood yıldızlarının çoğundan farklı bir duyarlık içermesi ilk anda hepimiz için bir sürpriz oldu. Bu duyarlığın 'genel geçer' tonunu farkettiğimizde ise karşımızdaki 'starın', 'orta yaşlı kadınların sevgilisi Kevin Costner' olduğunu hatırladık. Barış ve umut mesajları üstüne tam oturan Kevin Costner'ın, şu sıralar 45. Antalya Film Festivali'ne konuk olacağı konuşulan, bir diğer Kaliforniyalı Sean Penn'le aynı dönemin insanları olduklarını düşünmek, ilginç. Aynı ülkede, aynı parti tarafından, aynı sorunlarla yüz yüze olan bu iki adamdan biri Chavez'le turneye çıkarken, diğeri Katrina Kasırgası'nda yapılan hataları kabul ettikten sadece birkaç dakika sonra, rahatlıkla '4th of July' diye bir şarkı söyleyebiliyor! Çünkü sahnedeki adam, ülkesini şartlar ne olursa olsun sevmenin getirdiği bir güven duygusuyla tanışık olan ve bundan bahsetmeye bir beis görmeyen mutlu ve huzurlu bir 'aile babası'.
Kevin Costner, Hollywood yıldızlığının da getirdiği deneyimle, burada olmaktan duyduğu mutluluğu nasıl ifade etmesi gerektiğini çok iyi biliyordu. Öyle ki, konserde de Atatürk sevgisini vurgulamaktan geri durmadı. Oysa iyi niyeti, kendinden emin tavrı ve 'normal' bir hayat sahibi bir Hollywood yıldızı olması, konsere gelen herkesin bir 'Kevin Costner sever'e dönüşmesi için yeterliydi (WOW Convention Center'ın konserle tamamen uyumsuz ortamına rağmen). Ancak bu insanların kaçı bu tanıyıp sevdikleri Kevin Costner'ın, Cüneyt Ortan'ın yapımcılığını üstleneceği bir film teklifine evet demesini ister? O tartışmaya açık bir mevzu.

Hiç yorum yok: