3 Kasım 2010 Çarşamba

bir diğer 'bu amerikalılar' haberi

bi süre gözüme gözükme (dur, önce bi iyice bakiyim sana)

kaç tane habere, 'bu amerikalılar' diye başlamışımdır, kimbilir? hatta gazetede haberlere 'bu amerikalılar' diye başlayabilsem (öyle bi gazete hayal ediyorum, doğuş holding, sesim geliyo mu?), neyse bi şeyler olurdu, uzatmiyim.
leonardo di caprio'nun hastasıyım. başımı döndürüoor kendisi. (böyle erotik şeyler yazmaya devam edersem, her an hürriyet bana bi köşe verebilir). ama şu son hareket? bu çocuğun bi tane yapım şirketi var, ismi appian way. bunlar, amerika'nın ilk seri katili olan bi doktorun biyografisinin haklarını satın almışlar. leonardo katili oyniycakmış, bu hikayeyi de kimseye kaptırmak istemiyolarmış.
buraya kadar, iyi güzel, hala seri katil idolleştirmekten bıkmadıysanız (lütfen george orwell'in bu konuda söylediklerini bi yerden bulup okuyun). leonardo'nun ortağı jennifer killoran, eric larsson'ın kitabı için şöyle demiş: "truly a one-of-its-kind american story about our nation's first serial killer." (yani: "milletimizin ilk seri katiliyle ilgili türünün tek örneği, tamm bir amerikan hikayesi."
resmen seri katiller üstünden, kendini tanımlayabilen bi milletten bahsediyoruz. milletimizin ilk seri katili ne demek be? sanki savaş kahramanından bahsediyo.

Hiç yorum yok: