havalardan mıdır ney, her şeyin sonu geliyo bu aralar. miramax satıldı, mgm batıyo, ingiltere'de devlet sanata yaptığı desteği yüzde 50 oranında azalttı. neyse ki şöyle iyi bi şey var: birileri artık gwyneth paltrow'un gerçek yüzünü gördü (sanırım kocası da dahil), independent'ta elizabeth taylor'ın hayatını anlatan filmden yola çıkarak, günümüzün 'phoney'lerine hiç acımayan çok şahane bi yazı yazılmış: http://bit.ly/9IOT78 baya üzücü olan bi diğer durum ise, barnes&noble'ın batıyo oluşu. 720+ dükkanı olan ünlü kitapçı, yeniliklere ayak uydurmak için çare arıyomuş. bu çarelerin arasında kendini imha etmek de var. tabii ki bu işten kindle ve benzerleri de biraz sorumludur ama dijital çağ daha o kadar direkt bi biçimde, barnes&noble'ı batırıcak raddeye gelmedi. henüz dolaylı yoldan, amazon'dan satın alınan kitaplar yüzünden batıyo kitapçılar, batarlarsa.
bunun dışında ingiltere'den ilk önce bağımsız sinemanın da battığı haberi geldi. (bu arada ingiltere'de bağımlı ya da bağımsız sinemadan bahsetmek de baya bi zorlaştı. hiçbi festivalin programında mı ingiliz film olmaz?) sonra bu batışın sadece sinemada olmadığını öğrendik. meğer devlet sanata verdiği desteği yüzde 50'ye kadar düşürmüş. bi de akıl öğretmiş "kendinize özel sponsorlar bulun."
1 yorum:
tüh ya! ben de daha tam bu sabah beşiktaş motorunda 35-40 yaşlarında ev hanımı görünümlü bir kadının elinde Barnes&Noble'nin geliştirdiği e-kitap okuyucu Nook'u görünce, Barnes&Noble yırttı galiba demiştim.
Yorum Gönder