24 Nisan 2011 Pazar

sokak sanatı sevgisi de bi yere kadar


Sanata 'alıcı' gözüyle bakmayı seven kurumlar, ne kadar uğraşsalar da sokak sanatıyla ve onun provokatif doğasıyla barışamıyorlar. Bu sokak sanatı severler için iyi, sanat için feci bir durum. Los Angeles'ın çağdaş sanat müzesi MOCA 17 Nisan'da, sokak sanatının gördüğü ilgiye ve müzelerde sergilenen işlerin yüzde 90'ından falan (tamamen benim rakamlarım) daha etkileyici ve etkili oluşuna daha fazla karşı çıkamayıp bir sokak sanatı sergisi açtı.
Tabii ki önce serginin kendisi eleştirildi: Sokak sanatının müzenin içinde ne işi vardı?
Sonra geçtiğimiz aralık ayında, müzenin sokak sanatının önde gelen isimlerinden Blu'ya ısmarladığı bir duvar resmi, aniden silindi. Zira Blu, Los Angeles Gazi Hastanesi ve İkini Dünya Savaşı anıtının tam karşısına, bir dolarlık banknotlarla örtülmüş tabutlar yapmıştı.
Ama duvar resminin kendisi sokakta olduğu için, bu zamana kadar herkes Blu'nun işini görmüş, savaş ve gazilerle ilgili ne düşündüğüne dair bir fikir edinmiş, bu fikir ortalıkta gezinmeye başlamıştı bile. Zaten olay fikir falan da değildi; MOCA'ya kim bilir ne biçim yatırım yapmış büyük şirketlerin itibarı söz konusuydu ne de olsa ve müzede oto sansür mekanizması anında çalışma başladı. Blu'nun mozaikleri, Banksy'nin grafitileri gibi binlerce dolara alıcı bulmuyordu; dolayısıyla sanatının fikir değeri de yoktu bu insanlara göre. Oysa bundan sadece iki ay önce Banksy'nin, Los Angeles duvarlarına yaptığı grafitilere kimse dokunmadığı gibi, bu grafitiler şehrin gurur kaynağı oldu.
Bu defa da, Space Invader ismiyle bilinen grafiti sanatçısı, kendi mozaiklerinden yapılan anahtarlıkların 7 Dolar'a satıldığı MOCA'nın dışına mozaik yaptığı için polis tarafından tutuklandı. Olay, "serginin başlattığı" bir soruşturmanın ilk tutuklaması olarak değerlendiriliyor; polis "yemin verdik bütün grafiticileri yakalayacağız" demiş. Müze ve müzenin 'sokak sanatı hayranı' direktörü ise konuyla hiç ilgilenmemiş.

Hiç yorum yok: