17 Ağustos 2010 Salı

ingiltere'de 1500lere dönüş yaşanıyo

uk film council'ın kapatılması olayları giderek çirkinleşiyo. dün kültür bakanı, ukfc'ın ceo'su john woodword'ı apar topar bakanlığa çağırmış. woodward'a giden mektubun bi kısmını toryler yayınlamış. mektupta, "bugün en hızlı tarafınızdan buraya geliyosunuz. bu ne böyle??" yazıyomuş.

"bu ne böyle??" dediği de, ukfc'ın fonları kullanarak, kapatılmamak (ya da kapatılmanın ertelenmesi) için çalışmalar yürütmesi ve film endüstrisini paniğe sokucak açıklamalarda bulunması.

ukfc'ın marifetlerinden biri de, büyük bütçeli bi takım filmlerin (örneğin 'underworld'ün dördüncü filmi gibi), ukfc'nin kapatılma kararının ardından, yurtdışında çekilmesine karar verildiğini açıklaması.

kültür bakanlığı "bu filmlerin yurtdışında çekilme kararlarının arkasında, ukfc'ın kapatılma kararı yoktur" demiş.

belli ki büyük sinirlenmişler.

geçtiğimiz günlerde michael winner da öyle bi açıklama yaptı ki kendisinin 1500lü yıllarda falan yaşadığını düşünmeye başladım:

(protestocuların arasında yer alan clint eastwood'dan bahsederek), "hiçbi zaman film çekmek için film council'a başvurmak zorunda kalmadı. bütün filmleri kendi yaptı. parasını kendisini buldu. bizim clint eastwood gibi insanlara ihtiyacımız var, bi film council'a diil." şok di mi?

ulan salak! herif clint eastwood! babam da ona para verir. ve bu arada, herkesin ona para vermeye devam etmesi için de, mesela, kimseyle çelişmemesi gerekir, di mi? ayrıca çektiği filmler de popoma benziyo.

winner devam ediyo;
"esas ihtiyacımız olan hastaneler, doktorlar ve evlerken, devletin parasının film şirketlerine gitmesini haklı çıkarmak çok zor. ayrıca ukfc şu anda işsiz kalmış olan bi sürü insana iş veriyo ve bence o insanlar zaten işsiz kalmayı hak ediyolardı."

sap? saman?

Hiç yorum yok: