17 Haziran 2010 Perşembe

resmen saçma

bu televizyon dizilerinde (başka türlü dizi var mı?) oynayanların kariyerlerini takip etmek çok eğlencelidir ama bi o kadar da üzücüdür. zira, televizyon oyunculuğuyla sinema oyunculuğu arasında ciddi farklar var. yok, sinema oyuncusu olmak için büyük yetenek olmak gerekiyo demiyorum hatta bence oyuncu bi filmin en gereksiz detayı. ama insanların sinemada görmek isteyeceği yüz olmak da, farklı karakterlere uyabilicek bi yüze sahip olmak da, her tv oyuncusunda olmayan özellikler.

mesela friends castını ele alalım. hepsini ne kadar çok seviyorum ama ordaki tipler dışında hiç öyle, adam akıllı birini canlandırdıklarını görmedim. oysa ki bi chandler, candır. jennifer aniston'ın hiç şansı yok. phoebe zaten çok mu iyi oyuncu, çok mu kötü oyuncu, hala anlamadım.

sonra, mesela şöyle bi şey de var: sen, yavru gibi bi kızsın, hayatının baharındasın ve çok iyi bi tv projesinden başrol teklifi geliyo. 'allah' diyosun 'tamam bu iş', herkes sana kırılıcak eşya muamelesi yapıyo, başrolsün çünkü sen. ama sonra, yan roller, eğlence katsın, komiklik olsun diye yazılmış karakterler bi baskın çıkıyo. çünkü sen güzelsin ilginç diilsin.

misal: the oc - marissa uyuzu vs summer ve cohen! summer ve cohen şu anda aldılar yürüdüler, marissa depresyonda, her gün on kilo daha alıyo. gossip girl nitekim: serena, taş gibisin ama gossip girl bittiği anda sonsuza kadar unutulucaksın. ve sen ağlarken, meryl streep, blair için, "hayatımda beraber çalıştığım en yetenekli oyunculardan biri" falan diyo olucak.

haha

bunu pislik olsun diye söylemiyorum. ben de şahsen, blair sayılmam şu hayatta.

neyse bunları gözlem olsun diye söylüyorum. gelgelelim, gossip girl'ün mr.eyebrows'u, chace crawford (nate), kimlerle aynı filmde oyniycakmış dersiniz? katherine keener ve jane fonda. yaaaaa, hiç beklemezdiniz ondan di mi? gerçi ben ikisinin de büyük hayranı diilim. keener'a daha önce bu blogta belirttiğim sebeplerden (özetle, hep aynı orta sınıf vicdanını canlandırması diyelim) özellikle hafif kılım, jane fonda'yla ilgii de başlatmayın şimdi beni. kıçımın hippisi. ama neticede, bunlar hollywood'un çok ciddiye alınan oyuncuları. (fonda'nın o korkunç lindsay lohan'lı filmini nası unutuyolar bilmiyorum, gerçi)

'peace, love and misunderstanding' denen filmi -hem de indie'ymiş, canım benim- bruce beresford (driving miss daisy) yöneticekmiş.

Hiç yorum yok: