'bu almanlar'ı sevmekle sevmemek arasında çok kaldım zamanında. 30larda 40larda falan yaşasaydım böyle bi sorunum olmiycaktı. kışın berlin'de iki ay yuvarlandıktan sonra, her ne kadar, benim gibi sarı saçlı-yeşil gözlü çerkes kızına bile gavur muamelesi yapmalarına çok içerlediysem de, onlarla ilgili iyi konuşmaya karar vermiştim. yine yapıcaklarını yaptılar.geçtiğimiz günlerde 'bu'nların cb'ı (cbabdullahgül'den beri cebe diyoruz bunlara), 'afganistan'ı tükrüğümüzle boğmamız gerek' gibisinden bi beyanda bulundu hani. sonra anında istifasını vermek zorunda kaldı tabii.
ama almanlar afganistan'ı talan etmeye başlamışlar bile. biliyosunuz dünyadaki bütün arkeologlar alman, ki bu sebepten, pilav kodadlı arkadaşımız, elin münih'inde fırtınalı havalarda dil kurslarına gidiyo şimdi.
'bu almanlar' bonn'daki bundeskunsthalle'de ('bu'nların isim konusunda daha yaratıcı olmalarının da vakti gelmedi mi?) afganistan'da buldukları 230 parça kalıntıyı sergiliyolarmış.
babamın dediği gibi: "bergama izmir'de, müzesi berlin'de" (o da osmanlı'nın rahatlığından ya, neyse)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder